Dünya malı dünyada kalır.
"Fakir" bir adamla "Zengin" bir adam, birlikte yolculuğa çıkar ve bir yerde mola verirler.Fakir olan oradaki bir ağacın altına uzanıp uyur. Bir müddet sonra zengin arkadaşı uyandırır onu.
- Kalk, karanlık basmadan biraz daha yol alalım.
Fakir gözünü açıp;
- Niye uyandırdın? Der, ne güzel rüya görüyordum.
- Hayrola, ne görüyordun?
-Sorma,çok zengin olmuşum.Köşklerim,saraylarım,hizmetçilerim vardı.
Zengin,alaylı bir tavırla sorar:
- Yaa, peki şimdi ne oldu o malların?
- Ne olacak, gözlerimi açınca kayboldu hepsi.
Zengin güler:
- Ne yapayım ben öyle malı.Gözlerin açılınca hepsi kayboldu.
Bu defa fakir sorar ona:
- İyi de,sen ölünce malların kaybolmayacak mı sanki?
- Eee, kaybolacak tabii.
Fakir taşı gediğine koyar:
- O zaman farkımız ne? Benim mallarım, gözlerimi açınca kayboldu, seninkilerse gözünü kapayınca kaybolacak.